Queer Perdenin Dahi Çocuğu Xavier Dolan ve Hayali Aşklar’ı

[Eros]

İnanması güç ama o daha 26 yaşında… Montreal, Quebec doğumlu Xavier Dolan ya da diğer bir deyişle Xavier-Dolan-Tadros; sineması ve hikâyeleriyle festivallere damga vurmuş bir yönetmen ve oyuncu. Özgünlüğü, geçiciliği, dehası ve yaşıyla sürekli gündemde olan Dolan yazıp yönettiği ve başrolünü oynadığı Annemi Öldürdüm (J’ai tué ma mère) isimli ilk uzun metrajlı filmiyle beyaz perdeye merhaba dedi. Yarı otobiyografik bu filmi ile gayet cesur davranan Xavier, Freudyen bir tarzla kaleme aldığı filmiyle sahneler arası geçişleri ve altına yerleştirdiği çarpıcı müzikleriyle alışılagelmişin dışında bir sinemacılık anlayışına sahip olduğunu gözler önüne serdi. Bu farklılığı onun 2009 yılı Cannes Film Festivali’nden 3 ödülle dönmesine ve uluslararası film dünyasında dikkatleri üzerine çekmesine sebep oldu.

Annemi Öldürdüm filminden sonra ikinci uzun metrajlı filmi Hayali Aşklar (Les Amours Imaginaires) ile 2011 yılında seyirci karşısına çıkan ve eşcinsellik ve erotik temalarla işlediği filmlerini ara vermeden sinemaseverlerle buluşturan Xavier, kendi tarzını bulan bir üslupla “queer perdenin dahi çocuğu” yakıştırmasını da hak etmiş gibi görünüyor. Laurence Anyway (2012), Tom Çiftlikte (2013) ve Mommy (2014) filmleri genç yönetmenin ödüllerle ve prestijle anılan filmografisi. Mommy isimli filmiyle 2014 Cannes Film Festivali Jüri Ödülü’nü Fransız Yeni Dalga akımının ünlü yönetmenlerinden Jean-Luc Godard ile paylaşan Xavier, “auteur” (filmlerin senaryo aşamasından, yönetmenliğine, kurgusuna ve müziğine kadar her şeyi ile ilgilenen yönetmenlere verilen isim) sinemacılığın mihenk taşlarından biri olacakmış gibi görünüyor.



2016 yılında gösterime girecek Juste La Fi Du Monde (It’s Only the End of the World) filminde Gaspard Ulliel, Nathalie Baye, Marion Cotillard ve Vincent Cassel gibi usta oyuncuları bir araya getiren Dolan, yine 2016 yılında gösterime girecek The Death and Life of John F.Donovan filmiyle de şimdiden merak uyandırmayı başardı.

Hayali Aşklar (Les Amours Imaginaires)



Alfred de Musset’nin “Il n’y a de vrai au monde que de déraisonner d’amour / Mantığın ötesindeki tek gerçek aşktır.” sözüyle başlayan ve birçok insan tarafından büyük keyifle izlenen Hayali Aşklar (Les Amours Imaginaires) isimli filmini yazımıza konuk etmek istedik.

Hayali Aşklar ile bizi acımasız bir aşk üçgenine sürüklüyor Xavier. Trajik bir aşk hikayesi kısaca ama yine Dolan izleri taşıyan ve ilk filminde olduğu gibi monologlarla ilerleyen, modern zaman klişeleri ve parodileri ile bezenen bir aşk çıkmazı. Filmin konusuna gelecek olursak; iki yakın arkadaş olan Francis (Xavier Dolan) ve Marie (Monia Chokri)’nin kasabaya yeni taşınan Nicolas (Niels Schneider)’a âşık olma hikâyeleri anlatılır. Başladığı andan itibaren büyük bir gizem ve rekabetle ilerleyen bu serüven Francis ve Marie için acı bir tecrübeyle sona erecektir.



Nicolas’ın verdiği gizem dolu mesajlarla kendilerinden geçen ve adeta bir saplantı haline dönüştürdükleri bu aşkın gölgesinde daha da çok hırpalanan Francis ve Marie, birbirlerini yok etmek için çabalayan iki düşmana dönüşürler. İki karakterin Nicolas’a bakış açısı farklı olsa da içlerinde hissettikleri o karşı konulamaz duygu her iki karakter içinde ortak bir ıstıraba dönüşür.  Hissettikleri bu aşkın, aslında Nicolas tarafından karşılığı olmayan bir şey olduğunu öğrendikleri o anlar Francis ve Marie için büyük bir travmaya neden olur.





Yücelttikleri o büyük aşk, yerini gösterişsiz, sevimsiz bir adama ve tahammül edilemez bir nefrete bırakır. Ellerinde son bulan aşklarıyla baş başa kalan Marie ve Francis, aslında hiç yaşanmamış saydıkları bu aşkla kaldıkları yerden yine yeniden hayatlarına devam ederler.



Filmlerine ve temasına hayran kaldığımız ve aşkla izlediğimiz Xavier Dolan, filmlerinde kullandığı müziklerle de seyircisini etkileyen bir yönetmen. Çarpıcı sahnelerin altına yerleştirdiği müziklerle sizi sarıp sarmalayan Xavier, Hayali Aşklar filmi içinde mükemmel şarkılara yer vermiş. Dalida’dan Bang Bang, Isabelle Pierre’den Le Temps Est Bon ve The Knife’dan Pass This On şarkılarıyla sizi uğurluyor ve müzik dolu anlar diliyoruz!

Dalida – Bang Bang




Isabelle Pierre – Le Temps Est Bon